Sevgi ve Erdem Toplumu için Bir Temel Eğitim Modeli: “HER ANNE BİR OKUL”
“HER ANNE BİR OKUL” programı bu amaçla, insan gelişimi ile toplumsal gelişim arasındaki dinamik bağdan yola çıkarak geliştirilmiş bir toplumsal değişim projesidir.
Eğitim programımız, “Elbirliğiyle gerçekleştirilecek köklü bir sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik değişim için en elverişli başlangıç noktası erken çocukluk eğitimidir” şeklinde ifade edilen bilimsel ve tecrübi gerçekten yola çıkmaktadır. Sevgiye, erdeme ve adalete dayalı bir toplumu, nesillerin şahsiyet gelişimi temelinde yapılandırmak programın nihai hedefidir.
Diğer yandan, bilinen gerçektir ki, yoksulluk, artan suç oranları, bağımlılığın her türü, depresyon v.b. ruhsal sorunlar, cinsiyet, ırk ve benzeri her türlü ayrımcılık gibi pek çok toplumsal sorun, fertlerin taşıdığı yetersiz veya kusurlu kişilik özelliklerinin yaygınlık kazanmasından kaynaklanır. İşte bu noktada eğitim programımız bir önleyici erken müdahale işlevi görmektedir.
Temel Çıkış Noktası:
Toplumda sevginin, erdemin ve adaletin kuşatıcılığı, siyasetle, kurumsal düzenleme ve pratiklerle değil, bu davranış nitelikleri üzerine kurulmuş şahsiyet yapılarına sahip öznelerle mümkündür.
Biz ise, modern anlayışın aksine menfaati değil merhameti ve adaleti önceleyen bir medeniyet iddiasına sahibiz ve bu iddiamızdan asla vazgeçmiyoruz !
Bilindiği gibi, her medeniyet belirli merkezi değerlerin şahıslar üzerinde tecelli etmesiyle vücut bulur. Çocuklar ve gençler, yeni nesiller bir medeniyetin fideliğidir.
Sevgi ve erdemin fert düzeyindeki temelleri özgüven, içsel özgürlük, irade, sorumluluk, özdenetim, adalet v.b. duygu ve değerlerdir. ‘Duygusal Zeka’ olarak kavramlaştırılan bu özelliklerin, fertlerin davranışlarını seçim ve kararlarını, dolayısıyla her alanda toplumsal yaşamı şekillendirici iç dinamikler haline gelmesi gerekir. Bunun için söz konusu duygu ve değerlerin, fertlerin erken çocukluk gelişimi sürecinde, davranışların temel nitelikleri olarak benliğe mal edilmesi, şahsiyet özelliği haline gelmesi gerekir.
Öte yandan kadınlar, fertlerin şahsiyet özelliklerinin gelişmesinde en belirleyici dönem olan erken çocukluk dönemi başta olmak üzere insan gelişimi ve eğitiminin en etkili özneleridir.
Bunun yanı sıra bilinen bir gerçektir ki, sağlıklı, erdemli, başarılı, üretken ve güçlü şahsiyetler ancak mutlu ve huzurlu ailelerde yetişir.
Kadın, aile fertlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamada, ailenin sürdürülebilirliğinin temininde, aileyi bir arada tutmada; ailede kişilerarası ilişkileri ve gündelik hayatı düzenlemede, çeşitli duyarlılıkları, ortak değerleri ve hedefleri belirlemede odak kişidir. Daha da önemlisi, çocukların biyo-psiko-sosyal ve ahlaki gelişimini destekleme ve eğitimlerini belirli kültürel ve ahlaki kodlar çerçevesinde yönlendirmede en etkili kişi annedir.
Kuantum kuramına ve sistem yaklaşımına göre ailede bir kişinin değişmesi, ardışık değişmelerle ailenin değişmesine, ailelerin değişmesi toplumun değişmesine ve giderek daha büyük sistemlerin değişmesine yol açar.
Bu gerçeklerden yola çıkarak, sağlıklı, mutlu ve sürdürülebilir ailelerin kurulması; gelecek nesillerin eleştirel, analitik ve yaratıcı düşünme, muhakeme açıklığı gibi zihinsel özelliklere, özgüvene, iradeye ve girişimci bir ruha; sağlıklı, güçlü ve üretken şahsiyetlere, sağlam karaktere ve gelişmiş duygusal zekaya sahip fertler olarak yetiştirilmesi kadınlarda özel bir zihinsel, duygusal ve davranışsal donanım gerektirir. İlaveten, artan kadınlık bilinci ve gücüyle ev ve aile dışında sivil toplum çalışmalarında, ekonomi alanında ve siyasette yer alarak toplumda sosyal sorumluluğun, ahlaki ve vicdani duyarlılığın gelişmesi yönünde daha etkili varlık gösterebilmeleri için kadınların, belirtilen amaçlara yönelik ileri bir formasyona sahip olmaları gerekir.
İşte bu noktada her kuşağın genç kızlarına, bahsi geçen donanım ve formasyonu kazandıracak bir eğitim verilmesinin zorunlu olduğu gerçeği ortaya çıkar.
“HER ANNE BİR OKUL PROGRAMI”, bu gerçekten yola çıkarak kendi medeniyetimize yeniden hayatiyet kazandırma yönünde yatay ve dikey doğrultuda toplumsal değişim yaratmak amacıyla bütüncül ve kapsayıcı bir strateji olarak geliştirilmiştir.
Bir temel eğitim modeli olarak yapılandırılan “HER ANNE BİR OKUL“ Programı, İslam irfanının anlam dünyasından beslenen felsefesi, bilimsel çıkış noktası, yakın ve uzak hedefleriyle; sistemli bilimsel bilgilerden oluşan kapsamlı, çok yönlü, bütünlüklü müfredatıyla, özgün ve etkili bir eğitim modelidir.
Programın İçeriği :
•İnsan Olmak, İnsan Kalmak
•Kendini Bilme ve Şahsiyet Tekamülü
•Benlik Bilinci ve Duyguların Yönetimi
•Toplumsal Değişme ve Kadın
•Çocuk ve Ergen Psikolojisi ve Eğitimi
•İnsanda Şahsiyet Gelişimi
•İnsanda Karakter Formasyonu
•Adaletin Temel Dinamikleri: Sevgi ve Erdem Odaklı Davranış
•Ruh Sağlığı Ve Normal Dışı Davranışlar
•Bireyi Şekillendiren Psikolojik, Toplumsal ve Küresel Süreçler
•Kültür- Kişilik İlişkileri
•Duygu ve Değer Okulu Olarak Aile
•Mutlu ve Güçlü Ailenin Temel Özellikleri
•İletişim Becerileri
•İnsan İlişkileri
•Aile İçi Çatışmalar ve Çatışma Çözme Becerileri
•Aileyi Tehdit Eden Bireysel Toplumsal ve Küresel Faktörler
•Kültürel, Siyasi, Ekonomik, Psikolojik ve Ekolojik Sonuçları ile Küreselleşme
•Tüketici Bilinç ve Davranışı
•Çevre Bilinci
•İslam İnancının Temel Esasları ve Modernite
•Sivil İnisiyatif Geliştirme ve Örgütlü Sosyal Çalışma
•Toplumsal Hizmet ve Gönüllü Örgütsel Çalışmada Temel İlkeler v.b. v.b….
Programda, yukarıda belirtilen konular, alt başlıklarla detaylandırılarak işlenmektedir.
Özellikle genç kızlar olmak üzere bütün kadınlar için geliştirilmiş, irfani ve bilimsel referanslı, insan ve aile merkezli ve toplum temelli bir eğitim modeli olarak bu programın önemli diğer bir işlevi de şudur:
Bilindiği gibi, Milli Eğitim Sistemimiz, zımnen, Modern kavramsal çerçevede “çıkarı peşinde koşan, bencil ve rasyonel varlık” şeklinde tanımlanan insandan yola çıkarak, “Eğitim üretim içindir” paradigması üzerinde ve pozitivist anlayışla düzenlenmiş; bütünüyle profesyoneller yetiştirmeye odaklanmıştır. İşte bu noktada, “HER ANNE BİR OKUL PROGRAMI”, Milli Eğitim Sistemimizin müfredatı dışında kalan, varlığın hakikati ve hayatın anlamına dair, varoluşsal anlamda “insanı” ve “insanlığı” geliştirmeye dair önemli bir temel eğitim ihtiyacına da cevap vermektedir.
Programın misyon olarak belirlediği hususlar:
•Sevgi ve erdem temelli güçlü içsel dinamikler oluşturacak zihinsel, duygusal ve davranışsal donanıma sahip (eğitimli) kadın
•Huzurlu, sıcak ve etkili aileler
•Sevgi dolu, erdemli, başarılı, etkili, üretken ve mutlu çocuklar
Bu misyon çerçevesinde belirlediğimiz stratejiler ise şunlar:
•Yeni bir çocuk yetiştirme sisteminin yapılandırılması
•Kadın kimliğinin yeniden inşası
•‘Sevgi’nin geliştirici, değiştirici ve inşai bir güç olarak tanımlanması
•Aile yapısının güçlendirilmesi
•Modern kapitalist sistemin, kültür ve yaşam tarzının Vahyin penceresinden okunması
•Kadınlarda sivil inisiyatif, gönüllü sosyal çalışma, demokratik siyasal katılım ve örgütlenme bilincinin geliştirilmesi.
•Benzer bir eğitim programının, askerlik eğitiminin bir parçası olarak genç erkeklere de verilmesi
•Bu eğitim temelinde, adil ve insan haysiyetine uygun bir geleceğin inşası için gereken birlik ruhu, ortak eylem iradesi ve toplumsal değişim dinamiğini yaratacak güçlü bir söylem geliştirilmesi.
Böylece bizzat genç nesiller sevgi ve erdem merkezli toplumsal değişimin aktörleri olacak ve bu yönde, her nesille birlikte tazelenen bir ıslah hareketi süreklilik kazanacaktır.
İnsanlık adına ortak ideallerin bir araya getirdiği eğitimcilerden oluşan gönüllü bir ekiple, büyük bir hayalin ardına düşerek 30 yıldan beri uygulamakta olduğumuz ”HER ANNE BİR OKUL” Programı ile yaklaşık 20 000 kadına eğitim desteği verildi.
Program, bu uzun tecrübenin pekiştirdiği inanç, umut ve güvenle, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde genç kız ve kadınlara ulaştırılmaya devam etmektedir.